Salı, Mayıs 02, 2006

zaman kaybolmazz

(Baslamadan Ilber'e ozel not: Surada konusmusuz oyuncak hakkinda ya, kapakta bir kismi gorunuyor o tahta oyuncagin.)

Ilber hocamin kitabini heyecanla okumaya basladim, okudukca balon gibi sondu heyecanim. Kitabin yazim asamasina birebir sahit olmus bir insan olarak cok da birsey beklemem dogru degildi aslinda ama bu kadar da kotu ve kuru bir anlatim beklemiyordum. Bu kadar renkli, hos, yasadigi herseyi muhtesem hikaye eden bir 'malzeme'den nasil boyle can sikici bir soylesi cikti hic anlamadim.

Sanirim bu bu kitabin ciktigi serinin genel problemi., ya da bu yazin tekniginin sorunu, nehir soylesi denilen sey boyle 'drama' bakimindan, 'hikaye' bakimindan eksik birsey oluyor: Daha evvel Muazzez Ilmiye Cig'in da ayni seriden cikan nehir soylesi'sini okumustum, bazi yerlerini tahammul edilmez bulmustum. Zaman Kaybolmaz'da ise Ilber Hocamin ketumluguyla Nilgin Hanim'in 'desici' soru sor(a)mama hali birlesmis, sonucta ortaya 573 sayfalik bir 'nitelikli geyik' veya ayrintili resume cikmis ne yazik ki. Cok nadir olarak bazi sayfalarda bildigim, tanidigim Ilber Hoca'dan izler buldum, kalaninda cok steril bir adamin cok kontrollu anilarini okudum sadece.

Ilber hocam otobiyografisini yazacak adam degil pek ama insallah baska biri bu cok ilginc insanin hayatini bir gun yazar. Bilim adami kimliginin yanisira anlatilacak cok ozelligi var cunku.

02 Mayıs, 2006 15:15, Blogger Doruk boyle dedi...

Mesela ben senin yaptığın bir söyleşiyi çok büyük bir zevkle okurdum. Öpüyorum.

 
02 Mayıs, 2006 18:35, Blogger ilber boyle dedi...

bu kitap ne zaman çıktı ben daha görmedim bile,anlattığına bakılırsa okunur bişey değil ama yine de bulunsun dursun diye almak lazım.

mercanda katotoparkının karşısında polonya pazarı mı bipazar vardı acaba varmıdır ben bakayım biara bulursam yollarım.

 
02 Mayıs, 2006 18:46, Blogger vintage biscuit boyle dedi...

koyunlara bayıldım:))))))))

 

sen de yorum yaz

yorumlari kapat