Çarşamba, Ekim 19, 2005

Konsolum, konsolsun, konsol....

Margot hanim bahsetmis, Italyanlar keyfini kacirmislar, pek cok kisi bu durumu tasdik etmis, herkes vize almaktan nefret etmis, cok haksizlik olarak gorurlermis boyle kic deligine kadar sorusturulmayi, agirlarina gidiyormus herkesin...

Hayatimin cok buyuk bir kismi sadece TC vatandasi oldugum icin eziyet cekmekle geciyor benim. Gayetle hakkim olmasina ragmen belirli islere basvuramiyorum, birkac ayda bir akciger filmi cektiriyorum veremlipisucuncudunyalikarakafa olmadigimi kanitlamak icin, duzenli olarak yuzlerce euro parayi ulkeden disari cikmak (a.k.a cikis vizesi, adam basi 80 euro, ellerinizden oper), oturum izni (188 euro) denilen bir takim plastik kartlar icin harciyorum, her adimimda hesap veriyorum ve bunun gayet dogal oldugunu dusunuyorum. Dikkatinizi cekerim, hakli degil, dogal.

Hollanda'ya, temelli yerlesmeden evvel yaz tatillerinde, subat tatillerinde falan gelirdim, sevgilimle birlikte olayim, buraya alisayim diye. Devlet memuru ailesinden gelmedigimden, elimde TC damgali lacivert pasaportum,(ki ay yildizi iki sefrde silinir, igrenc plastiginin rengi solar, boz bir bakkal defteri haline gelir, oyle standart disidir ki hicbir yere sigmaz) babamin ve annemin tapulari (onlarin degil evlerinin tapulari yani) ogrenci belgelerim ile temiz pak giyinir, bir guzel sarinir (O postacilar yokusundan kisin bir ruzgar eser, iliklerine isler insanin, bokun donar, suraciga bir kapali bekleme alani yapamayan Hollandalilara kufredersin) saat 7de vize kuyruguna girerdim. Her seferinde (ki on sefer falan yaptim ayni seyi, iki bucuk yilda) bir takim karanlik yuzlu umutsuz adamlar yanima yamanir, formlari benim doldurmami ister, bazi sisko teyzeler sirami kapmaya calisir, bir takim (ki bu bir takim insanlar hep takim elbiseli, bond cantali olur) adamlar ne kadar cok ulke gezdiklerini, vize almanin rezillik oldugunu soyler, guvenlikcilerle kavga eder, ben beklerdim.
Zira, ayni adamlar iceri girdiklerinde vize memurlariyla konusmalarini duyardim. Kurdugu abuk ithalat ihracat sirketini Hollanda'ya tasiyarak yirtmaya calisan takim elbiseli amca, Hollanda'li, adini telaffuz edemedigi 65 yasindaki bir kadinla plajda tanisip da evlenen, kapagi bir an evvel buraya atmaya calisan 20'li cocuk, daha evvel bes kere kacak gelip de sinir disi edilmis adam, ogullari Avrupa'nin cesitli yerlerinde kacak gocmen olarak yasayan teyzeyle ortak noktam var cunku. Hepimiz ayni lacivert TC pasaportunu tasiyoruz.

Sorulan sorulari kisisellestirmemeye calistim hep, vizeci memurlarin derdi ozellikle Deniz hanima hayati dar etmek degil nihayetinde, yuzbinlerce Avrupa'ya kacmak isteyen Turkten biri daha olmadigimi kanitlamak zorundayim cunku sirada benden evvel bu niyette elli tane adam var. Belki bu vize eziyetiyle bas etmenin yolu da bu: kabullenmek, Turk oldugunu, dunyanin epeyce bir kisminda Turk denilince insanlarin aklina bunun geldigini, bu davranisin ozel olmadigini.

19 Ekim, 2005 10:59, Blogger koray boyle dedi...

bob hope bankalar hakkinda soyle demis: "borc alabilmek icin borc paraya ihtiyacin olmadigini kanitlaman gereken yere banka denir".
konsolosluklar ve vize isleri de turk vatandaslari icin ayni hesaptir: ulke disina cikabilmek icin aslinda ulke disina cikmaya ihtiyacin olmadigini kanitlaman yere konsolosluk, bu kanita da vize denir.

 
19 Ekim, 2005 14:30, Blogger mono boyle dedi...

empatinin bu kadarı bünyeye zararlı

 
20 Ekim, 2005 14:00, Blogger Minik Patikler boyle dedi...

Kesinlikle katiliyorum dusuncelerinde yanilmiyorsun bencede, herkes kendi ulkesinin iyiligini dusnuyor neticede ve firsatci o kadar cok insan varken kimse ozellikle sana killik yapmaya ugrasmiyor bence. Amerikan konsoloslugunda vize gorevlisine bagirip cagiran bir adam gormustum sonra birden akli basina geldi ozurler falan siralamaya basladi ama bence faydasi yoktu o saatten sonra. Gorevli ne yapsin, arada cam olmasa suratina belgeleri firlatma potansiyeli olan birileriyle muhatap oldugunu dusunmekten baska?

 
20 Ekim, 2005 18:24, Blogger ycurl boyle dedi...

Devlet olarak kendi insanimizi hr gordugumuze gore baska ulkerin konsolosluklarin bizi hor gormesi de gayet normal. Ama bunlar gorup yasadigimiza gore degistirmek icin birseyler yapiyor muyuz? Isin tek cozumu egitimden gecmiyor sadece. Insanimizin asagilik kompleksinden kurtulmasi gerek.

 

sen de yorum yaz

yorumlari kapat