Perşembe, Aralık 07, 2006

I'm coming out

Akliniza oyle abuk seyler gelmesin, lezbiyen falan degilim. Ama itiraf etmek istedigim baska seyler var.

Blogumu devamli okuyan insanlar biliyorlardir, ben oyle sevgi kelebegi degilim, olumlu bir insan hic degilim. Yuzum pek gulmez, her zaman ihtimallerin en korkuncuna hazirlanir, insanlarin aslinda kotu oldugunu dusunur, her insanin icinde bir yerde boktanlik yattigina, bunun ortaya cikmasinin an meselesi olduguna inanirim. Boyleyim iste. Ha, sanmayin ki hayatim kimseye guvenmeden, devamli karararak ve mutsuzlanarak her an bir yerden gelecek kazigi bekleyerek geciyor. Yok boyle bisi. Dunyanin bir yerlerinde guvendigim, kayitsiz sartsiz sevdigim insanlar var. Sadece insanlarla bir yakinlik problemim var. Yani var-di. Yani ben yakin zamana kadar boyle dusunuyordum.

Sonra bir sure evvel dusundum de, 'yakinlik problemi' son derece yanlis bir tanimlama. Niye problem olsun ki bu? Niye bu da iletisim sekillerinden biri olmasin ki? Niye herkes olumlu hislerle dolu, iyilik timsali, kahkaha bocekleri olsun ki? Bizim evde de bu islere Koray bakiversin.

Insanlara karsi anlayis, empati ve sevgi dolu olmak zorunda olmadigimi kabul ettigim gunden beri daha rahatim. Hani kuaforun gazina gelip sacinizi hic de tarziniz olmayan bir sekilde yaptirir, sonra adam o kadar emek verdi diye mutsuz mutsuz aynadaki halinize bakar, hizla kacar, eve gelince sacinizi normal haline getirip rahatlarsiniz ya, iste tamm da oyle bir rahatlik icindeyim su aralar.

Genel olarak insanlardan hoslanmiyorum. O kadar. Oh rahatladim.

Anlayis da, sevgi de, empati de, 'kimbilir o da o anda neler hissediyordu ki bana boyle davrandi'lamak da benim uzerime uymayan giysilerdi zaten. Bu kadar eforu bana bok gibi davranan tezgahtara, telefondaki sese, idisinin zibisinin zibisi olan, gormek zorunda olmadigin kisilere, komsulara falan harcamaya hic niyetim yok artik. Denedim, olmuyor. Sevgi kelebekleri, sizi tutmayayim ben, siz pozitif dusunun, benim yanima da cok ugramayin iyisi mi, negatif elektrigimle cemkirmeyeyim size.

08 Aralık, 2006 10:30, Blogger Koyubeyaz boyle dedi...

Denizim tamam deidm okudugumda işte icimdekilere ayna tutmus yine.. kutluyorum ve opuyorum dicem ama kizma banada sevgi kelebimisin diye :)

 
09 Aralık, 2006 13:14, Blogger jelatin boyle dedi...

Annem diyor ki hep, sevgili Deniz, "Aman kimselere güvenme! Bik bik. Herkes kötüdür. Bik bik. Erkekler kızları yatağa atmak isterler. Bik. Kızlar kızları kötü yola düşürmek isterler."

O kadar kötü oluyor ki o zaman içim... Kime güveneceğim? Kimin omzuna koyacağım başımı. Ben 20 yaşındayım ve birilerine cidden sarılmaya ihtiyacım var.

Beni kıskanmayan, kötü yola düşürmek / kötülüğümü istemeyen bir kız arkadaş yok mu? Ya da beni ben olduğum için sevecek biri. Bazen bunları düşününce aklım çıkacak gibi oluyor. Amaan. Neyse. Belki de genel olarak insanlardan hoşlanmamak iyi bir şeydir. Ama ben yapamıyorum.

 
11 Aralık, 2006 08:27, Blogger me boyle dedi...

kendin için yapabileceğin en iyi şeyi yapıyorsun bence,fazlaca düşkırıklığın olmaz,insanlardan kaynaklanan mutsuzluğun olmaz.Ama bu bana uymaz,ben bin kere tepeme sıçırmadan rahatlayamayan sevgi kelebeeeeeeeeğim işte.Napiim boşver beni de böyle yaratmış.Bi de aferin Deniz,netsin işte,apaçık,adam gibi yazmışsın 'ben de böyleyim' diyebilmişsin.Ben bunu sevdim.
İy günler :)

 
13 Aralık, 2006 09:37, Blogger Deniz boyle dedi...

Oy inanamiyorum nihayet bir cevap yazacak vaktim olduguna. Baslayalim bakalim:

@ Simal: Pilates isini ben birakali, ondan bildigin fitness+cardio duzenine ordan da tasinma munasebetiyle evde yayilma duzenine geceli cook oldu. Ama yaptigimda (evde kendi kendime yapmama ragmen) acayip faydali oldugunu gormustum. Arkadasim Vera gidiyor mesela yaklasik bir yedi aydir, haftada iki gun, tamam kendisi 32 beden, 41 kilo bir insan ama accayip guzellesti pilates sayesinde, vucudunun sekli degisti. Onun icin ben hararetle oneririm soyle haftada 2 gun falan bir programi. Olsa da ben de gitsem.

@Jelatin: Ben hepimizin icindeki orospu cocugunu, sinir bok suratliyi kabul etmeyi ve gereksiz kisilerle luzumsuzca empati kurmaktan vazgectigimi soyledim. Ama hayat bu, kimseyle iletisim halinde olmadan gecmiyor, insan arkadas edinmek, manita yapmak istiyor, bu yol boyunca da ufak tefek kazalara ugruyor. Ben annenin dedigi gibi bakmadim hic bir zaman ne erkeklere ne kadinlara. Adamlardan bazilarinin derdi yataga atmak ise varsin olsun, kadinlardan bazilari da zaman zaman hic uzatmadan bu tur bir iliski isteyebiliyor ne de olsa, sana uymazsa hay ne hayvanmis der, iki aglar gecersin. Adamlardan bazilari da cunku, baska seyleri de paylasmak istiyor allaha sukurler olsun ki, hala.

Kadinlarin bazilarinin derdi seni kiskanmak dost gorunup arkandan bik bik etmekse, ne yapalim, dunyanin en guzel arkadaslik formu olan kiz kiza 'kizkardeslik' kurumuna yaklastikca kacalim mi? Hayir kacmayalim bence.

Ama iste, butun bunlari yaparken gotumu kollamayi unutmayi sevmiyorum ben, derdim o. Kimseye koru korune, sinirsiz kosulsuz, gel kafama et, yine benim kocamsin/sevgilimsin/arkadasimsin haliyle ilgili sorunlarim var. Mesafe'yi saglikli buluyor, zaten az olan tahammulumu degmeyen kisiler icin kullanmaya karsi cikiyorum.

 

sen de yorum yaz

yorumlari kapat