denizetti ve korayetti palermo'ya gitti

Gitti, geldi de nedense canim yazmak istemiyor tatil hakkinda. Palermo eehh iste denilecek kadar guzel, cok cok cok sicak (ben sicak falan sevmiyorum, bir daha anladim bunu) ve bok goturen bir yer. Gunlerce pislige inanamayarak dolastik, her adim attigimizda yuh dedik. Kukla muzesi, insanlarin mumyalarinin oldugu manastir gibi korku filmi ogeleri dolu bir seyahat oldu. Gunde minimum uc kilisemizden de eksik kalmadik, hamdolsun.

Elbbette ki, ikinci gunden itibaren italyanlarla italyanca konusur gibi yaparak kafa bulunetti, her turkotti gibi.

Palermo'dan geriye belediye otobusu biletleri, semt pazarindan alinan iki koccaman kafa buyuklugunde patlican (kozlendi, nefis bir salata oldu) iki kilo barbunya, guzel bir peynir, essek gibi bir amele yanigi, iki cift de terlik kaldi hatira. Orda yedigim domates seftaliler de cabasi.

Bir de, sarap icmeye basladim. Ilginc bir durum benim icin.

Her yere, butun Italyanlara alici gozle baktim, Milano'dan gecerken etrafa soylece bakindim gokyuzunden, yakin bir arkadasim yeni evlendi de bir Italyan'la, acaba hayati nasil olacak bu korkunc gurlutulu insanlarin arasinda diye dusundum. Italyanlarin kafayi konusmakla bozduguna yine kanaat getirdim.

Belki sonra ayrintili olarak yine yazarim. Belki de yazmam, geldigimden beri tatil hakkinda yazmaliyim diyerek gerdim kendimi, manyak miyim neyim.

dedi küpkafa Deniz @ 23:27