is it really 'nice'?

nisan mayis aylari gelende bilim camiasinin da gonul yaylari gevsiyor tabii. konferans mevsimi resmen acildi artik ama bu kadarini da beklemiyorduk acikcasi bu sene. sittin senedir strazburg'da yapilan konferansi sen kalk bu sene nice'e al, takdire sayan hakikaten!


esas bomba ise konferansi tam monaco grand prix'sinin oldugu haftaya denk getirmek oldu saniyorum. gerci yaptiklari hatanin farkina vardilar -katilimcilarin yarisi otel bulamayinca acilis bir gun ertelendi- ama bir kisim sansli azinlik bu haftasonunu la cote d'azur ve monaco'da gecirecek. yalniz kucuk bir kac sorun var: ilki ben ne vakit fransa sinirlarindan iceri ayak bassam hemen motoru bozuyorum. yillardan beri su ise bir care bulamadim. yorgan dosek yattigim bile vakidir durum o denli ciddi. ikincisi -ki allah baska dert vermesin- bu cote d'azur nam sahil aynen davul sesi gibi uzaktan hosmus meger. yakinina gidince taslik pis bir seymis istihbarata gore. bizim ege ve akdeniz plajlarina alisik narin kicimizi incitebilir bu gibi durumlar. neyse artik darisi onumuzdeki ay -ve bu kez deniz'le birlikte gidilecek- palermo'ya. demistim konferans mevsimi acildi diye; daha cancun var sirada.

niye yaziyorum bunlari... hani ola ki birileri bilime gonul verir de "aman ne kadar can sikici hayatlari var" falan derse fikrini biraz olsun esnetsin diye. o yuzden hic bahsetmiyorum konferans programlarinin genellikle degil plaja inmeye, kic kasimaya bile vakit birakmadigindan falan.

vay efendim hanimini birakmis da neler ediyor diyenlere ise sozum sudur: yukaridaki iki resmi toplasan bir su alttaki resim ediyor mu? deniz orada simdi ve kaldi ki biz hic hazetmeyiz yalniz seyahat etmekten. o yuzden tum gorunen resimlerin guzelligini ikiye bolun bakarken, ben oyle yapiyorum.

dedi küpkafa koray @ 22:44