ich mochte cig kofte
Hollanda'ya gelene kadar Almanya ile iliskilerim alman pastasi, annemin uydurmasi bir yemek olan alman puresi, Alev pastanesi ve benim lisede oldugum zamanlarda satanisti ve intiharcisiyla meshur olan Alman lisesinden arkadaslar ile sinirliydi. 'Alamanci' akrabam da tanidigim da olmadi, aile icinde sevilen ve yuceltilen kulturler Germenik kulturler degildi. Tamam, universitede Hegel 'favori' adamimdi (evet, siyasi dusunce tarihini takim tutar gibi 'sevdiklerim' ve 'sevmediklerim' diye gruplayarak okudum ben, ayip ama gercek) ama ortada evlerden uzak, okursan o an menopoza girebilecegin Marx gibi bir gercek de vardi. Alman edebiyatiyla iliskim Kucuk Vampir serisini okur okumaz bitmisti zaten. Yani germenofil falan degildim ben.
Sonra Hollanda'da bir haller oldu bana, Almanya'nin yani basimizda olmasindan midir, Hollandali'lara gicigimin artmasindan midir, bu dil ailesine asina oldukca muzigini, kurallarini, seklini semalini, kelimelerini sevmeye baslamamdan midir bilmiyorum, dunyanin en itici insanlariymis gibi gelmemeye basladi Almanlar. Hollandali'larin iki yuzlu samimiyetlerine, irkciliklarini basarisizca bastirma cabalarina tercih ediyorum ayrica Almanlarin pek cok halini ve tavrini.
Ama Almanlara karsi duydugum sempatinin nedeni bambaska, gecen gun dusununce aklima geldi: Almanlar kendimi iyi hissetmemi sagliyor. Alman biriyle sohbet ettigimde kendimi komik, esnek, degisikliklere hizla uyum saglayan biriymisim gibi hissediyorum aslinda donuk, mizah duygusu olmayan bir insan olmama ragmen. Avrupalilarin kivrak zekadan zerre kadar nasibini almamis olmasi gururumuzu oksuyor, kendimizi zeki saniyoruz ya, bu da o hesap.
Adamlar Türkler'e ha bire medeniyet dersi vermeye çalışırken bir bilseler ki Türkler haklarında böyle düşünüyor çok bozulurlardı eminim. Bir de insan onların yanında kendini çok zayıf da hissediyor, değil mi :)
cigeri bes para etmez hollandalilarla karsilastigimdan, balgam atarcasina konustuklari dillerini duydugumdan beri almanlara giderek artan bir sempati besliyorum ben de.
Biricik lisemin hala boyle anilmasi ayrica uzuyor beni :( Fatih Altayliyi da gordugum yerde becericem zaten, o. cocugu, gazeteci musveddesi!!! Neyse efenim, aslinda ben de zatanistim, kedi falan da yemistim bi aralar, belli olmuyor mu yoksa? :PP (Lisem konusunda biraz hassasim Denizcim, yorum konuyla cok alakali olmadi galiba, ozur)
Kucukken Almanca cok kaba bir dil, boo ben Fransizca ogrenebilecegim bir liseye gitmek istiyorum diyerek amacima ulasmistim. Ama simdi nedense birkac Alman arkadasim sayesinde ben de sempati duyar oldum adamlara. Hic kotu gelmiyor artik bana. Bir de kusar gibi konusan Hollandalilarin etkisi olmustur tabi, dunyada daha ne diller varmis diye...
yazdiklarinla cok alakasiz ama, benim almancada soyleyebildigim tek sey " ich mochte sis kofte" :) senin basligi gorunce bunu soylemeden edemedim deniz. :)
sen de yorum yaz
yorumlari kapat