Salı, Mart 07, 2006



Hayat hakikaten cok tuhaf bisi. Her densizliginde bir cevap veriyor insana ya da: Dun, bir moda dergisinde asla alamayacagim giysilere bakip uzuluyordum. Acaba benim bir gun o kadar param olacak mi, oldugu zaman herhangi bir giysinin icine girebilecek durumda olacak miyim diye. (Ne yapayim 90 yasimda gelecek zenginligi, di mi ya?) Bugun, Sierra Leone ile ilgili bir belgesel izledim.

Sierra Leone Bati Afrika'da Liberya ve Gine'nin arasinda bir ulke. Orada insanlar eger sanslilarsa ayda 30 dolar kazaniyorlarmis, on sekiz saat tas kirmanin karsiliginda. Ulke nufusunun buyuk kisminin kolu bacaginin olmadigini dusunursek, bayagi birsey hakikaten iki kola, iki bacaga sahip olmak. Sierra Leone'de ortalama erkek omru 39 sene, kadin omru 42 seneymis.

Universite birinci siniftayken Pol Pot hakkinda bir kitap okumus, neredeyse aylarca kabus gormustum. Bugun sicak evimde tembel tembel otururken gorduklerimi ne zaman unuturum, ne zaman cul caput hakkinda, abuk sabuk seyler hakkinda tuketici fantezileri kurarim acaba?

07 Mart, 2006 14:29, Blogger Ilgaz Gürses boyle dedi...

Evey ya, o insanların hayatlarını düşününce bizim can sıkıntılarımız, rejimlerimiz, para harcadığımız yerler ne kadar anlamsız geliyor.

 
07 Mart, 2006 15:55, Blogger Aslı Cin boyle dedi...

:)

Sahip olamadıklarıma hayıflandığım zamanlarda, bunları düşünüyor,ve aslında ne kadar şanslı olduğumu farkediyorum.

Acı ama öyle işte...

 
07 Mart, 2006 18:05, Blogger Cerise boyle dedi...

Bugun bana bizim materyalist sorunlarimiz ile Afrikalilarin sorunlarini karsilastiran bir slideshow geldi. Mesela ben bir suru ayakkabinin arasindan bir tanesi calindi diye uzuluyorum ama dusunmuyorum ki ayakkabi yerine pet sise giyen insanlar var.Cok etkiledi beni bu mail. Malesef bu farkindaliklarim hep gecici oluyor benim de :( Yarin baslarim abuk sabuk bir esya parcasi icin uzulmeye yine...

 
07 Mart, 2006 19:18, Blogger Tijen boyle dedi...

dogru demissin deniz'cigim!
yasadigimiz, nefes aldigimiz, saglikli oldugumuz her an öyle özel ki! bugünün benim için özel olmasi gibi. su an yanibasimdaki çiçekler o kadar olaganüstü, o kadar masum ki ve basimin üzerinde bir dam olmasi, karnimin tok olmasi, yarin hayatta kalabilecek miyim endisesi duymamak...

 
07 Mart, 2006 23:57, Blogger tavsan boyle dedi...

cok uzaklara da gitmeye gerek yok zaten bizim ulkemizde de boyle dusundurecek manzara gormek zor degil. tabii malesef afrika gozden cikarilmis kita oldugundan oradaki eziyetin boyutlari ulkeler mertebesinde. ve de aslinda tuketim toplumunun birer guzide uyesi olarak hepimiz buna katkida bulunuyoruz. ama aci olan su ki bir tane daha ayakkabi aldigimizda katkida bulundugumuz olay almadigimizda cozullmuyor. bona ne demisti gunun sarkisina: organize isler bunlar...ve belki en aciklisi da oyle dogdugunda oyle kaliyorsun, baska hayatlara acilma sansin yok denecek kadar dusuk.

 
08 Mart, 2006 10:22, Blogger mono boyle dedi...

nerde ne zaman doğduğu o kadar belirleyici ki insan hayatında. sözde fırsatlar dünyasında yaşadığımız halde, içinde bulunduğumuz sunırların çok da dışına çıkamıyoruz tavşanın dediği gibi.

 
10 Mart, 2006 23:21, Blogger Gün boyle dedi...

Keşke bu farkındalığımız hep sürse, ya da böylesi daha mı iyi üzülmekten başka yapacak bir şeyimiz yoksa???

 

sen de yorum yaz

yorumlari kapat