Çarşamba, Mart 15, 2006

Deniz kayişi nasil kopardi?

Bugun insanlar nasil terorist oluyor galiba anladim. Olaylar soyle gelisti.

Saat: 13.45, yer Enschede Vergi Dairesi

Sebeb-i ziyaret: Oturum iznimin suresinin bitmesiyle kesilen vergi indirimimi tekrar istemek.

Bankoya yaklastim, iyi gunler diledim, bir sorunum var dedim (Hollandaca) sonra da Ingilizce Hollandacam bu kadar, kalanini Ingilizce anlatabilir miyim dedim.

Bankodaki 200 kiloluk, kulaklarindan avize gibi kupeler sarkan kaltak bana kac senedir buradasin dedi, ben de iki senedir dedim. Kadinin gozleri buyudu, bagirmaya basladi, iki senedir burdasin, hala Hollandacan yok mu, inanilmaz bir sey diye.

Sakin sakin kadina bunu tartisacagimiz yerin bu olup olmadigini, bana yardim etmesinin mumkun olup olmadigini sordum. Kadin evet burasi degil ama sen nasil olur da Hollandacayi HALA bilemezsin dedi bana.

Hani filmlerde oluyor ya, kahramanimiz son laflari ekolu duymaya basliyor, o son dedikleri kafanda tekrarlaniyor, bu arada yer donuyor, etraf karariyor falan....hepsi gercekten oluyor cok sinirlenince. Yani bana oldu. Bir anda gozumun onune gecen sene, bu sene, gecen gun belediyede entegrasyon uzmani adamin bana soyledikleri geldi.

Sonra...sonra, kayisi kopardim resmen, ya da bende safak atti, ya da gozumu kan burudu, bu konuyla ilgili ne deyim varsa hepsi ayni anda oldu.

Kendime tekrar geldigimde kadina iki yildir yaptigim herseyi anlatmistim. Once hayatinda hic Hollandaca ogrenmeye calisti mi onu sorudum, sonra da omrunde yuksek lisans diye bir sey duydu mu onu sordum. Nasil okula gittigimi, nasil -siz Hollandalilar bilmezsiniz tabii, bazen insanlar iki yillik bolumleri bir yilda bitirebiliyor, sizin yaptiginiz gibi alti yilda degil demeyi ihmal etmeden- essekler gibi calistigimi, Hollandaca ogrenmek icin ne yaptigimi, agzina sictigimin bu burokrasisi ve sisteminin nasil yabancilara dil ogretmedigini, onun bunlari sormaya hic mi hic hakkinin olmadigini, insanlara hayatlari hakkinda hic birsey bilmeden boyle davranamayacagini anlattim. Kadin lafimi kesmeye calistikca da madem sordun beni dinleyeceksin diye havladim.

Megerse insan sinirliyken makineli tufek gibi konusabiliyormus.

Ha anlattin da ne oldu diyeceksiniz, hakli olarak. Elbette hic birsey olmadi. O gerizekali kaltagin kafasinda ben hala devletin verdigi para ile gecinen, evde oturan, asalak bir kara kafayim. Bu fikri degistiremeyecegimi biliyorum. Elbette bu dili ogrenmek zorundayim, hem de acilen. Ama bugun butun bu davranis, bu asagilama fazla geldi. Hic olgun ve dogru bir davranis olmadigini biliyorum ama zerre kadar da pisman degilim.

Butun bunlarin bir sinav oldugunu dusunuyorum, bu dereyi gecmek, bu diyardan gocmekle ilgili sozu hatirlayarak. Hic de niyetim yok diyardan gocmeye, bu kadar asagilanmaya alismisken. (Bu son yazdigimi 'seni yenicem Istanbuuulll!!' efekti ile okuyun lutfen.)

Yarin yeni bir gun, Hollandaca ogrenmek icin sahane bir gun.

15 Mart, 2006 18:16, Blogger elif boyle dedi...

ah deniz ahh! (bir of ceksem karsiki daglar yikilir efektiyle okunasi)

 
15 Mart, 2006 19:14, Blogger Cerise boyle dedi...

Denizcim sen keske yine ayrimcilik yapiyorsunuz falan diye canevinden vursaydin kadini. Copcunun bile sakir sakir ingilizce konustugu bir yerde hollandaca neden ogrenmedin demek dunyanin en sacma seyi. Ama findik beyinli kadin bunu nasil dusunecek tabi.

 
15 Mart, 2006 22:06, Blogger jackietreehorn boyle dedi...

Hollanda'da copcunun bile sakir sakir ingilizce konustugu, nufusun %80'inin cok iyi derecede ingilizce bildigi buyuk bir yanilgi. Su an yeryuzunde Ingilizce'ye en yakin dil Hollandaca, ve Hollandalilarin cocukluktan itibaren ingilizce ile hasir nesir olduklari dogru, ama su ulkede gecirdigim 5 seneden sonra ortalama bir hollandali super ingilizce konusuyor diyemem. Universite ogrencileri bile pratik eksikliginden dogru duzgun cumle kuramiyorlar (ben konusunca anliyorlar ama, diyalog da tek tarafli olmuyor ki kardesim)

Bu ulkede uzun yillar kalmayi planlayan bir sahis hollandaca ogrenmelidir, yoksa eninde sonunda surekli iletisimde bulunacagi insan sayisi sinirli kalacaktir. Benim bir baska gozlemim su: derdimi hollandaca anlattigimda cozumler cok daha cabuk bulunuyor, ingilizce anlattigim vakit agirdan aliyorlar veya anlamazliktan gelebiliyorlar.

Bunun sebebi ortalama bir Hollandali'nin ingilizcesinin yetersiz olmasi veya kicinin fazlaca kalkik olmasi olabilir. Hollanda disinda insanlar "aaa hollandaca mi? oyle bir dil mi var? almanca konusmuyor mu ordakiler?" seklinde sorular sordugundan dillerine sahip cikiyorlar, milliyetci takiliyorlar.

Hollandaca bilmek isleri oldukca kolaylastiriyor, fakat ileride bu ulkede yasayip yasamayacagina karar vermemis birine, dunyada sadece 20 milyonun konustugu bir dili zorla ogretmeye calismak, "niye bilmiyorsun ulan" demek suphesiz terbiyesizliktir, fasist bir tutumdur.

Bu ulkede Hollandaca konusmadan yillardir yasayan Irlandali, Ingiliz,Amerikali ve hatta Yunanlara ses cikmazken, vize uyguladigi, boylece asagi gordugu bir ulkenin vatandasina "het hot" demek de ikiyuzluluktur. Vergi dairesindeki kici kirik yuksek okul mezunu bir kadinin mevkisini kullanarak bunlari yapmasi da rezilliktir.

Ha bu arada Hollanda Yabancilardan sorumlu devlet bakaninin gectigimiz aylarda verdigi bir demeci aktarayim: "sokaklarda hollandaca disinda bir dil konusmayi yasaklayalim. entegrasyon icin bu gerekli"

Entegrasyon sadece dil ogrenmekle olmuyor, Hollandalilari da ulkedeki yabancilara entegre etmek gerekiyor elbette. Hollandacayi bu adamlarin zorlamasi yuzunden degil, bu ulkede bir Hollandali gibi yasamak icin ogrenmek gerekir. gelecekte bu ulkede yasamayi dusunmeyen bir bireyin ise tek kelime ogrenmesine gerek yoktur.

 
15 Mart, 2006 22:46, Blogger uzaktan boyle dedi...

deniz sasmamak lazim boyle insanlar her yerde
mevcut.almanya'dayken bi kadinla ingilizce konusuyorum kadin da anlamasina ragmen,orda bi turk varmis onu cagirdi.turkce konusun siz bana almancaya cevirsin dedi.kizin bozuk turkcesinden hic bi sey anlamamistim.

 
15 Mart, 2006 23:05, Blogger koray boyle dedi...

mark twain demis: "hollandaca bir dil degil girtlak hastaligidir" diye.

 
16 Mart, 2006 09:53, Blogger celerone boyle dedi...

ağzına sağlık.

 
16 Mart, 2006 09:54, Blogger Ilgaz Gürses boyle dedi...

Haspayla işin bitti mi? Bittiyse bir ara uğrayıp kafasına çantanı geçir, Hollandaca bir küfür eşliğinde tabii!
O kadarına terbiyem ve de yasalar izin vermez dersen arada sohbete git hatuna, hem Hollanda'can gelişir hem deşarj olmuş olursun :)

 
16 Mart, 2006 11:08, Blogger mono boyle dedi...

deniz hakkaten bi kafa atsaydın en güzeli de karakafa nası oluyomuş bi öğrenseydi hıyar..
gerçi belki biz de aynı şeyi türkçe bilmeyen kürtlere yapıyoruzdur bilmiyorum :(

 
16 Mart, 2006 14:25, Blogger Vladivostox boyle dedi...

ingiltere'ye gelip giderken klm'yi kullaniyorum genelde; koray'in da naklettigi gibi hollandaca bir girtlak hastaligi gibi geliyor kulaga. her anons yaptiklarinda kendimi tutamayip guluyorum...
ingiltere'de bulunmanin ve okumanin da avantaji dunyada azicik insanin konustugu bir dili ogrenmek zorunda kalmamak. tabi bazen bir kuzeyliyle karsilasinca durum degisiyor ama o kadari da olacak :)

 
16 Mart, 2006 16:18, Blogger YesilErik boyle dedi...

Bazen Erik'le dusunuyoruz, cok uzaktayiz, soyle Avrupa'da olsak, uc saatlik yol, haftasonu icin bile tr'ye gidebiliriz, oh ne guzel olurdu filan diye. Sonra da boyle hikayeleri okuyunca aman diyoruz, bizim oldugumuz yer hic de kotu degilmis, uzak muzak ama bosver, kafa daha rahat. Okudukca ben bilgisayar ekranina kafa atmamak icin zor tuttum kendimi.

 
16 Mart, 2006 18:36, Blogger Minik Patikler boyle dedi...

Ben de cooooooooook sinirlendim, dusuncesiz kadin. Sen kendini uzme Denizcim benim canim benim.

 
16 Mart, 2006 23:34, Blogger Gün boyle dedi...

Salak kadın, tüm yazılanlara katılıyorum. Takma kafana belki o salak sayesinde daha sonra pek işine yaramasa da bir dil öğrenmiş olursun.

 
17 Mart, 2006 04:09, Blogger Defne boyle dedi...

Demek sende de aynisi oluyor. Ben de yine boyle ayrimcilik hissettigim bir olayda (buraya yeni gelmistik), oyle bir sinirlendim ki. Esim bana "Sen sinirlendiginde muthis guzel konusuyorsun" dedi. Yanliz benim karsimdaki bir polis sefiydi:p

Bu tur davranislarla, yabanci oldugun hemen her ulkede karsilasman muhtemel. Agzinin payini vermissin, anlamamis olsa dahi uzme kendini boyle dengesizler icin.

 
17 Mart, 2006 10:12, Blogger Defne Koryurek boyle dedi...

Engin'in biraktigi comment kafami karistirdi! oncelikle Deniz, bir entegrasyon tasaniz var mi, kuzum? kuzey avrupa'da yasamayi planliyor musunuz, hayatiniz geri kalani boyunca? bu sorularin cevabi verilmemisken post'unuzda sahiden kafami karistirdi Engin'in comment'i. lakin su 350 euro'luk dvd gundemimize dustugunden beri bunlari da konusmak durumundayiz elbette. yani entegre olmaya niyet etmeyen, sadece egitimini tamamlayip belki gelecege yonelik iliskiler tesis edip donmeyi arzulayana bu tavir dogru ve hak midir? ayrica bu tavir sahiden de vergi dairesi veznedari tarafindan mi sergilenmelidir? bu kendinden emin, dogrulugunu bir soluk olsun sorgulamayan tavir karsisinda, hele zaten dvd'yi hatmedip, testi gecip gelen ancak "gecici" olanin hakkini kim savunmaktadir? onun durusunu kim tarif edecek?

mizah duygunuzu kaybetmeyin Deniz ve haysiyetinizi. gerisi inanin bos. bu ikisini tutanlar hep "baska" oluyorlar.

sevgilerimle,
D.

 
17 Mart, 2006 11:27, Blogger Deniz boyle dedi...

Oncelikle herkeslere vakit ayirip da goruslerini belirttigi icin cok tesekkur ederim. Karsilastigim tutuma sinirlenen butun arkadaslarim, sinirlenmeyin. Ben de cok sinirlenmedim aslinda, benimkisi son zamanlarda fazla gerilmekten ortaya cikan bir tepkiydi sadece. Isin esasina bakacak olursak oradaki kadin politik gorusunu bildirdi bana benim dil yetenegimi sorgulayarak, ben de ona kendi gorusumu bildirdim. Ortada (benim canak tutmama ragmen) rapor edilebilecek hakaretane laflar da yoktu, asagilama da. Sadece bir 'tavir'di soz konusu olan.

Benim de kimseye 'haddini bildirme' gibi bir aliskanligim yok genelde, sadece bugunlerde bu konu fazla uzerime geliyor diye kadinla konusurken buldum kendimi, yoksa derdimi bu sekilde aciklayan bir insan degilim ben genelde.

@Engin: Yazdiklarin icin cok tesekkur ederim, ben de tam bunu anlatmayi dilerdim, o anda o kadar tepkisel olmasaydim.

@Defne Koryurek: Defne, entegrasyon tasam son aylarda ortaya cikan birsey. Bu ulkeye ilk geldigimde ben de herkesin ingilizce bildigi ve hollandaca'nin luzumsuz oldugunu dusunme hatasina dustum ama planlanan (11 ay) dan cok daha uzun sure (su an itibariyle iki sene daha, toplamda dort sene) burada yasayacagimiz ortaya cikinca bu durumla ilgili onlemler almak kacinilmaz oldu.

Oncelikle entegrasyon benim icin artik bir tercih degil, bir zorunluluk. Bu ulkede -ozellikle benim bulundugum bolgesinde- Hollandaca ogrenmeden is bulmak, staj yapmak imkansiz oldugu icin, eger uretici konuma gecmek gibi bir derdiniz varsa bu dili ogrenmek zorundasiniz. Elbette ki mezun oldugum gun geri donuyor olsaydim ugrasmiycaktim ogrenmek icin, zaten bunun yuzunden ilk yil hic ugrasmadim bile dili ogrenmeye.

Zaten esas sorun da burada basliyor, entegrasyon programlari cogunluk dusunlerek planlanmis seyler, egitimliyseniz, daha evvelden dil ogrenme tecrubesi olan biriyseniz entegrasyon programlarina kabulde onceliginiz olmuyor ya da kabul edildiginiz programlarin 'kabul edilemeyecek' sartlari oluyor. (Gecen hafta bir dil okuluna kabul edildim resmen ve tehditkar bir mektup ile, onumuzdeki 52 hafta boyunca haftada 28 saat Hollandaca'nin yani sira Hollanda kulturunu (postaneye nasil gidilir, kralice kimdir gibi seyler ogretilen) de ogretecek derslere katilmam istendi benden. Bu derslere katilirken is bulmam, calismam yasak oldugu icin reddettim ben de gitmeyi. Entegrasyon uzmaninin tavsiye ettigi gibi diger methodlarla bu dili ogrenmesi gerekiyor benim gibi arada kalmislarin. Hollanda toplumu dunyanin en acik ve arkadas canlisi toplumu olmadigi icin, ozel kurslar yasadigim bolgede neredeyse bulunmadigi icin, bu diger metodlar nasil olacak ben de merak icindeyim.

Bu ulke bir yandan benim gibi 'skilled immigrant' statusundeki insanlara -sozde- cagrilarda bulunuyor, bir yandan da bu insanlarin buradaki hayatlarini kolaylastiracak hic bir kurumsal adim atmiyor diye uzuluyorum bir yandan, bir yandan da aklima 60'larda gelen ilk kusak iscilere yonelik -tabirimi bagislayin - 'islah' calismalarinin on bes sene sonra basladigi geliyor.

Hollanda 'oralara' da gelecek bir gun, gelmeye mecbur kalacak, kendi vatandaslari zahmet edip okumadigi, arastirmadigi icin ama bu adimlarin daha vakti var.

 
20 Mart, 2006 18:34, Blogger fethiye boyle dedi...

:( ben simdi okuyabildim bunlari ve cidden kafa atsaymissin diyorum. bana da bir kere zenci bir kadin "yabancilar geliyor, islerimizi elimizden aliyor" gibi bir laf etmisti. ya sabir ya selamet.

bir de, bu dile "hollandaca" mi deniyor yoksa baska bir sey mi? :)

 

sen de yorum yaz

yorumlari kapat