Salı, Aralık 27, 2005

kil, yun

Gavurlar dans edemeyen beceriksiz insanlara iki sol ayagi var bunun derler. Solaklik ve beceriksizlik baglantili bir sey herhalde, ben de bir kutuk kadar dans ederim ancak, el becerilerim acinasi vaziyettedir. Dahasi elimin ayari da yoktur.

Eylul ayinda annem beni havaalaninda karsilar karsilamaz bi tuhaflik var sende dedi. Evet dedim, tabii cok beyazim, biraz da kilo aldim, ondan oyle geliyor sana. Yok yok dedi, acti kocaman kocaman gozlerini (acabildigi kadar tabii, biz ilik gozlu familyasindaniz) 'Kaslariiinn' dedi: Kaslarinin icine etmissin.

Evet, yok burda berber falan, yani var da benim ulasabilecegim fiyatlarda degil hizmetleri, ben de kendi kasimi kendim aliyorum. Bazen zikzak seklinde, bazen ip seklinde oluyor kaslarim, arada bir, biseye cok sasirmis gibi dolasiyorum bi onbes gun, bazen bir seyi elestiriyormus gibi gorunuyorum, iki adet 'v' harfi sekline getirince kaslarimi. Velhasil hep dogal olmayan bir sekilde, cirkin kaslarla dolasiyorum iki yildir.

Turkiye'ye gittigimde ilk gun ilk is olarak berbere atiyorum kendimi. (Berberim kendisine berber denmesine bozulsa da caktirmiyor, hatirli musterinin kizi/ kardesiyim diye) Zavalli kizcagiz allem ediyor, kallem ediyor, bir sekile sokuyor kaslarimi, orda oldugum surece bir sekle burunuyor, geri doner donmez yine icine ediyorum.

Bugun kendi 'sanatimin' doruguna ulastim. Sol kasim -ki onbes yasimda gittigim bir yilbasi partisinde kafama raket yiyip kasimi yardigim gunden beri sol kasim kustu, yarim cikiyor- nispeten normal bir incelik ve uzunlukta, sag kasim yatay bir virgul isareti kadar kaldi.

Siz siz olun, baska bisi dusunurken elinize cimbizi almayin. Sonra benim gibi ibis olur kalirsiniz. Ben simdi hizla sehire gidiyorum, kas kalemi almaya.

27 Aralık, 2005 15:11, Blogger mono boyle dedi...

deniz cikmayan kaslara sarimsak surunce cikiyo, ama mumkunse korayin eve gelmiycegi donemde dene bunu, yoksa eve hic gelmeyebilir bidaha

 
27 Aralık, 2005 16:08, Blogger celerone boyle dedi...

ay inanılmaz güldüm, hala gülümsüyorum. Kaşlarıma dokunduğum zaman derhal ucube haline sokarım onları, ama beceriksizlikte şampiyon ben değilim. Bir gün kuaförde tekini öyle bir hale getirmişlerdi ki, onbeş gün kaş kalemleriyle, küçük hüsamettin olarak dolaşmıştım.

 
27 Aralık, 2005 16:31, Blogger simiole paris carnet boyle dedi...

tamamen aldirip dovme yaptirmak da bir secenek. ama bir gun anket falan olur (dovmeniz var mi? var kasimda)karizmayi dagitir. bilemiyorum. gurbet ellerde kuafor bu kadar pahali olmasaydi benim de saclarim dunyanin geriye kalan yuzde doksaniyla ayni renk olmayabilirdi. napalim, hayat iste. T(urkiye'nin gozunu seveyim. zaten iki hafta gidiyoruz, ikiser manikur pedikur kas ne varsa ohh miss)

 
27 Aralık, 2005 21:14, Blogger uzaktan boyle dedi...

gulmektan yanaklarim agridi :)

 
27 Aralık, 2005 21:34, Blogger Deniz boyle dedi...

Eh gulun bakalim, gecin dalganizi, buldunuz zavalliyi.

 
30 Aralık, 2005 12:01, Blogger Annelog Atölye boyle dedi...

Deniz, ben de çok güldüm anlattıklarını kafamda canlandırınca. Benim tanıdığım hollandalılar da aynı şekilde buraya gelince berbere veya hamama atıyorlar kendilerini. burda neredeyse onlar için bedava bu hizmetler diye. orda bi türk berberi açıp bu tip hizmetler verdirebilirsin bak. Süper gelir olur:)
Yeni yılının mutlu ve sağlıklı olmasını dilerim.
Sevgiler...

 

sen de yorum yaz

yorumlari kapat