Cuma, Aralık 23, 2005

Hayvansever sisko Hollandalilar Turk kadinina linc girisiminde bulundu

Uzun baslik biliyorum ama olay bu. Isterseniz inceleyelim:

1) Hollandalilar kart gondermeyi, hediyelerini postayla gondermeyi severler. Bu sebeple Noel'e ceyrek kala postaneler adam almayacak gibi kalabalik olur.

2) Hollandalilar genetik yapilari ve beslenme sekilleri yuzunden iri ve sisman insanlardir. Hollandali kadinlarin boy ortalamasinin 1.76 ile Avrupa'nin en uzunu olmasi ortalama boy ve kiloda bir Turk kadininin kavruk gorunmesine, hatta kalabalikta itilip kakilmasina sebep olur.

3) Hollandalilar cocuklarini liberal bir pedogojik anlayisla yetistirir. Cocuklar (her milletten cocuklar) yerlerde surunmeyi sever, uzun sure bir yerde beklemeleri gerekirse kendilerini yere atar. O pis yerlere kafalarini falan surerek etrafta gezinirlerken ana babalari sinirlenmez, cocugu kendi haline birakirlar. Etrafta kontolsuzce gezinen cocuklar ona buna carpar, insanlari sendeletir.

4) Hollandalilar hayvanlarini sever ve yanlarindan ayirmazlar. Zaten kamusal alan da insanlar hayvanlariyla birlikte takilsin diye duzenlenmistir. Hayvanlar (inek, okuz gibi buyukbaslar falan degil elbette) otobuse biner, devlet dairelerine girebilir, magazalarda dolasabilir. Postanede de bol miktarda kopek mevcuttur.

5) Hollandali kadinlarin govde genisligi ve iriligi ile sahip olduklari kopeklerin buyuklugu ters orantilidir. Kadin buyudukce, kopek kuculur.

...

Bugun bu butun onermeler korkunc bir sekilde birlesti. Benim sira numaram 132, o sirada isi gorulen insanin numarasinin 65 oldugun gorur gormez kacmaliydim ama basiretim baglandi, hem yabancilar burosu bekletilmeye gelmezdi, beklemeliydim.

Kartlari inceledim, mutlu emeklilikler yazanlara, ay torununuz olmus tebrik ederiz temali kartlara, tasinmaniz hayirli olsun kartlarina teker teker baktim, numara 76'ya falan geldiginde, postanede satilan herseyi gormustum.

Iki el oyun oynadim Ipod'da. Numara 90 civarina geldi.

Sonra oturacak bir yer kollamak icin onlere dogru ilerledim, insanlarin kumelendigi noktalara yani. Cocuklarini zaptetmekten coktan vazgecmis yorgun anne babalara baktim. Numara 94.

Ay cok yoruldum, agirligimi bi bir bacagima, bi de obur bacagima veriyorum, daha cook var derken olan oldu. Suursuzca kosan saripipi veletlerden biri cantami cekti, ben sendeledim, arka arka dengemi bulmaya calisirken ben diyeyim 1.80, okuyucu desin 1.90 boyunda bir kadinin hayvanini (yani kopek denmez o seye, yarim hindi buyuklugunde cunku) ayagimin altina aliverdim. Hayvan aci aci bagirdi kai kai diye, ben kazagimin kirmizisindan oldugumu hissettim, kulaklarim alev alev yandi. Numara 95.

Kadina acikli acikli baktim, ay ozur dilerim dedim, hic bi yumusama olmadi kaltagin suratinda, kotu kotu bakti bana, bisiyler soyledi. Etrafindaki onun kadar sisko ve sinir insanlar da pis pis bakti bana.Bir daha, bu sefer ' well, I said I am sorry' dedim, aptal veledini kontolsuzce ortaya salan gerzege bakin oyle pis pis diyemedim. Ayni anda hem hayvansevmez hem de cocuksevmez olsam parca pincik ederler beni diye korktum. Numara 98.

Bu siskonun onunde daha fazla durmayayim, azicik yana cekileyim derken bir karton rafi devireyazdim, birkac insana carptim, elimdeki zarfi dusurdum, birinin ayagina bastim. Tam kacayim burdan artik, herkes benden nefret ediyor derken sira hizla ilerlemeye basladi, oldu 113, bu kadar bekledim yine beklerim diyerek artik morarmis yuzum ve kulaklarimla bi koseye ilistim.

Bi daha belki on yil gitmek istemiyorum postaneye.

23 Aralık, 2005 17:32, Blogger Ilgaz Gürses boyle dedi...

Geçmiş olsun, bir posta göndermek de bayağı gerilim filmi tadında olabiliyormuş demek ki.Sakin olmakla iyi etmişsin eziverirlerdi seni vallahi aralarına alıp.

 
24 Aralık, 2005 03:33, Blogger doli incapax boyle dedi...

özür dierim ama ben çok kıkırdadım okurken. evet evet. işe alındın. bize lazımsın.

 
24 Aralık, 2005 13:26, Blogger Mert boyle dedi...

:) gercekten iri insanlar oluyorlar ama kadinlari erkeklerinden daha iri sanirsam

 
24 Aralık, 2005 17:31, Blogger Oya Kayacan boyle dedi...

Bu gibi durumlarda köpeği ısırıp kadına da sağ kroşe çıkartıp manşet olmak var...

 
26 Aralık, 2005 08:04, Blogger mono boyle dedi...

hep ole olur zaten bi aksilik oldu mu ardindan digerleri geliverir

 
26 Aralık, 2005 10:45, Blogger Annelog Atölye boyle dedi...

Deniz Merhaba, çok güldüm yazınıza:) Tabii bu arada geçmiş olsun:)
Sevgiler...

 
26 Aralık, 2005 13:29, Blogger Güneşli Günler boyle dedi...

Okurken çok güldüm muzip muzip ama sanırım orada olmak pekde o kadar hoş bir durum değildi. Geçmiş olsun Deniz ve umarım dediğin gibi oraya uzun süre uğramak zorunda kalmazsın.

 
26 Aralık, 2005 17:32, Blogger huysuz boyle dedi...

deniz, murphy iş başındaymış o gün galiba :)

 
28 Aralık, 2005 12:37, Blogger Gün boyle dedi...

Kusura bakma ama ben de çok güldüm, eminim yaşarken sana komik gelmediğine..

 

sen de yorum yaz

yorumlari kapat