Perşembe, Kasım 24, 2005

ogretmenler gunu

sadece anne babasi degil sulalesinin hatiri sayilir bir kismi da ogretmen olan biri, her ne kadar balik hafizali da olsa, ogretmenler gununu hatirlar. gunu hatirliyorum hatirlamasina da o gunle alakali cok fazla anim yok. hem o gunlerin buyuk cogunlugunda ben evde degildim hem de bizimkilerin hediye alma (ya da ogrencilerinin hediye verme) aliskanliklari yoktu hatirladigim kadariyla. zaten babamin ogrencilerinden (endustri meslek lisesi) beklenmeyecek bir harekettir ama annemin (ilkokul) genellikle eve bir demet cicekle dondugunu hatirlarim ogretmenler gununde.

ogretmenler gunuyle alakali en net hatirladigim sey ise her ogretmenler gununde bol keseden atip tutan devlet ve hukumet erkanindan nasil da tiksindigimdir. bu hissim hala gecmis degil; hala ogretmenler gunuyle alakali haberleri okumam, dinlemem, izlemem. haberlerin dogrusunu ilk elden aliyorken yalanini dinlemeye ne gerek var hem?

artik ogretmenlik secilen bir meslek degil, olunan bir meslek. bir sekilde kendini ogretmen olarak buluyorsun bugunlerde. eh iste mis gibi devlet memurusun, dersaneler guzel para veriyor, ozel dersler de oldu mu yirtarim diye dusunenler cokluk artik. iclerinden tesadufen bir kismi ogretmeyi seviyor, bir kismi ise o kadar yanlis bir meslekte ki o kadar olur. ogrencilerinden tiksinen ogretmenler tanidim, ogrencisi icin cirpinan (ama bunu sadece ogrencisi ve kendisi bilen) ogretmenler de. maalesef ilki daha fazlaydi...

tum ogretmenlerin ogretmenler gunu kutlu olsun. ben ogretmenlik secilen bir meslek olana dek bu gunu kutlu bir gun olarak anamayacagimi soylemek istiyorum ama.