Salı, Ekim 04, 2005

dişli geçmiş zaman

biliyorum zor bir cocukluk gecirdin, gecmisin zorluklarla dolu ama onu demiyorum be abi: bak saatin carklari isliyor, buna dişli geçmiş zaman deniyor.

iki dakka susup dinlesen duyacaksin tikir tikir, her sey yolunda.

04 Ekim, 2005 14:34, Blogger koray boyle dedi...

ses veriyorum:

bir de fisli gecmis zaman vardi, "fisini de al mustafaalii" gibi seyler hatirliyorum. iste o hakikaten epeyi disli bir gecmis zamandi.

 
04 Ekim, 2005 18:36, Blogger Donna Quijote boyle dedi...

ben en cok hisli gecmis zamani seviyorum.

 
04 Ekim, 2005 19:48, Blogger ilber boyle dedi...

sildim onu.
çay-kahve olabilir,ayranın yadsınamaz uyutma etksine binaen-bünye zaten meyyal.
selamlar.

 
04 Ekim, 2005 20:20, Blogger koray boyle dedi...

ayranin uyutucu etkisine itiraz ediyorum. yine bir disli gecmis zamanda, sabahin korunde uyanilmis, 1.5 saat yolculukla buyuk sehre dersaneye gidilmis iken sabahlari ayran icerdim uyanmak icin. buz gibi soguk, tuzu yerinde, kivami oturakli bir ayran (orijinal s.e.k. ayran'i tarif ediyorum) kadar guzel uyandiran yoktur su alemde.

donna, kayitli gecmis zamanin hissizi olmaz; hissiz olani zaten hatirlanmaz hic. bizden habersiz gecenler hakkinda da proust efendi yazmis.

 
04 Ekim, 2005 20:57, Blogger Donna Quijote boyle dedi...

"donnaa! sifir! otur!" demissin gibi hissettim kendimi birden. icinde bulundugum su an, gecmis zaman kayitlari icinde yer alacak mutlaka. o kadar hislendim yani.
(bunlar da iyi kanaat notu alabilme cirpinislari)

 
04 Ekim, 2005 21:10, Blogger koray boyle dedi...

inan ki yazdim yolladim ve sonra zihnimde sunlar cinladi: "lan hiyar gibi yorum yazdin, git sil yeniden yaz". sonra zihnimin obur tarafi dedi ki "yahu donna bizim takimdan,hiyarligin ona sokmez nasilsa, bosver kalsin boyle". sokmez di mi?

 
04 Ekim, 2005 23:52, Blogger Donna Quijote boyle dedi...

sökmez sökmez :)

 
05 Ekim, 2005 12:00, Blogger koray boyle dedi...

deniz'le bazen kim daha alingan olacakcilik oynuyoruz, bastan asagi bir yanlis anlamalar silsilesi seklinde bir oyun. bir tur karagoz hacivat sporu :)

dun aksam bu oyunun parcasiymis gibi bir sey yazmistim buraya ama sonra o oyunu bilmeyen birine cok itici gelebilecegini idrak ettim. verdigimiz rahatsizliktan dolayi ozur diler agri kesicisi olan var mi diye sorariz. tam yuzume gunes geliyor sabahtan beri, oh ne guzel derken gozlerimi kisa kisa basimi agrittim.

 
05 Ekim, 2005 12:02, Blogger Donna Quijote boyle dedi...

:)pms'in gecti galiba koray? bu kez zihninin diger yarisini dinlemissin belli. silmeseydin keske, ben de "estagfurullah" gibi birsey söyleseydim, daha afilli olurdu sanki. ;)

 
05 Ekim, 2005 12:11, Blogger Donna Quijote boyle dedi...

ha, bir de bu arada su yorum zincirinin bende olusturdugu ruhsal cöküntüyü ancak bir "meyveli grolsch" düzeltebilir sanirim.
bir önceki yorumu yazmaya baslarken iki önceki henüz yoktu ortada. bu da icimde kalmasin.
böyle mektup gibi basladi, hizimi alamiyorum madem, bir de soru: deniz hanim kacta tesrif buyuracaklar?

 
05 Ekim, 2005 12:24, Blogger koray boyle dedi...

meyveli grolsch kulunuz olsun da sadece limonlusu kaldi artik. onun yerine ben hazir mevsimiyken herfstbok ya da illa meyveli bira isterim derseniz kriek tavsiye ederim :)

deniz sali sabahi geliyor hayirlisiyla. gelsin artik nitekim, o olmadan tam olmuyor.

 

sen de yorum yaz

yorumlari kapat