Bu yaz...
Gumusluk'un tabak gibi Temmuz mehtabini...
Cunda'da papalinayi, domates seftaliyi...
Festivali, Acikhava'nin onunde kozlenmis misiri...
Nevizade'ye soyle bir cikip bir ton arkadas gormeyi...
Selen'le cok uzun, cook sicak bir gunde ayni koltuktan hic kalkmayarak karpuz yiyip sinematurk izlemeyi...
Babamin balkonundaki 'hosluk'lari...
Yine kaciriyorum. An itibariyle Enschede gri ve serin, yapacak cok is var, yuzustu birakilmis vaziyetteyim.
Sabah cali'yi okudum, uzerine ipod ibnelik yapip Groove Armada- my friend'i reva gordu bana, arkadaslarla gecirilen guzel bir yaza ne kadar uzak oldugumu farkettim bir kere daha. Bari butun bunlara degiyor olsa...
Simdi giderayak ne kadar teselli edebilirim seni bilmiyorum. Ama sabret diyorum sadece, sabret. Az kaldi.
Deniz sana ne desemde avutsam inan bilemiyorum. Birseyler yapabilmek ve seni mutlu etmek isterdim.
denizcim bi de şu açıdan bak. ben burda sabah 9 akşam 6 oturuyorum. halbuki bu sürede neler neler yapabilirdim. değer mi hayatımızı bir masa başında kıçımız yavru ağzı renkli koltuğa yapışık şekilde geçirmeye? değmez tabi. o kadar kısacık ki zaten.
hadi kalk. sen istanbul'a... ben de evime gideyim. olacağı buydu.
Ablacim, Donnacim, Koyubeyazcim, sagolun, varolun. Bir an cok daralmistim, oyle yazilar cikti. Su gibi hakli, nerede olursam olayim calismam gerek, yani sizlanmanin soylenmenin anlami yok. Hem iyi bisi yapiyorum ben,ilim irfan candir, canandir, hem de euro bazinda milyoner cocuklari olmadigimiza gore calismaktan baska care yok bu hayatta. hem de eylul'e az kaldi. Bir pms durumu sanirim, dunya batiyor bana bugun.
Allah sonuna kadar en guzeliyle gitmeyi nasib etsin, ilerde hatirlayacagin tatli hatiralar ve buyuk artilarla dolu bir sayfaya yazi yaziyor olman dilegiyle.
sen de yorum yaz
yorumlari kapat